"Gökçek Gidecek, Sol Gelecek"
Bugün, 24 Mart sabahı kentin bütün billboardlarının “Gökçek Gidecek, Sol Gelecek” afişleri ile donatıldığını bütün Ankara görmekte.
Böylesi bir afişin bizim tarafımızdan yapılmadığını, zaten de yapılamayacağını biliyoruz.
Belediye kaynakları ile bu billboardların nasıl kullanıldığını da çok iyi biliyoruz. Sabahın erken saatlerinde bu afişleri dağıtan belediye araçları bunun en güzel örneği.
Bu yüzden Sola’çek kampanyası olarak, kampanyamızın temel fikrini bu kadar geniş bir şekilde duyurduğu için sayın İbrahim Melih Gökçek’e teşekkür ediyoruz. Bu vesile ile, 15 yıl boyunca Ankara’da hizmet veremeyen Sayın Gökçek’in afişlerini bir itiraf kabul ediyoruz. Afişlerin tartışılmaz bir şekilde Sayın Karayalçın’ın Ankara için, toplum için bir belediyecilik konusunda ne kadar doğru bir adres olduğunun kabulü olarak görüyoruz.
Sayın Gökçek’den, mümkünse aşağıdaki afişleri de yaptırmasını kamuoyu önünde talep ediyoruz.
Gökcek Gidecek, Temiz Hava, Temiz Su, Temiz Başkan Gelecek!
Gökcek Gidecek, Metro Gelecek, Temiz Su Gelecek, Ankara’ya Bahar Gelecek!
Sevgili Ankaralı dostlarımız, hepimiz bir şeyin farkındayız artık ve bundan Gökçek de çok emin;
29 Mart’ta Gökçek Gitçek, Ankara Gelecek!
Gökçek Gitçek, Sola’Çek Kampanyası
www.solacek.org
Tam bir seçim önceydi, senelerden 2004
sen nasıl bir yaratıksın ya!
Gökçek, yerel seçimlerdeki rakibi Karayalçın'ın 25 bin kişiye almadan önce
15 bin belediye çalışanını işten atacağını öne sürdü.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, yerel seçimlerdeki rakibi
Karayalçın'ın 25 bin kişiye almadan önce 15 bin belediye çalışanını işten
atacağını öne sürdü.
1. Ankara Şoför Esnafı Kurultayı'nda konuşan Melih Gökçek, yerel seçimler
öncesinde şoförlere yönelik vaatlerini sıraladı. "Ankara Seninle Guru
Duyuyor" sloganları eşliğinde kürsüye gelen Melih Gökçek, konuşmasında
rakibi Murat Karayalçın'a yüklendi.
CHP adayının vaat ettiği gibi 25 bin yeni işçiye maaş ödeyecek parayı
bulamayacağını savunan Gökçek, "Atacaksın 15 bin işçi, yerine 25 bin işçi
alacaksın." dedi.
Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne 'CHP bayrağı dikme' niyetinde
olduğunu söyleyen Gökçek, belediyeye parti yandaşlarının yerleştirileceğ
öne sürdü. Melih Gökçek, alınan yeni işçilerle iki günde bir hükümeti
yıkmaya yönelik nümayişler yapılacağını iddia ederek, "15 bin adam aldın mı
Kızılay'da yürüyemezsin." şeklinde konuştu.
"MİNİBÜSLERE AYAKTA YOLCU ALINMASI YASAL OLACAK"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yerel seçimler öncesinde
şoför esnafına yönelik ilginç vaatlerde de bulundu. Minibüslerin ayakta
yolcu taşıması için müsaadenin kanuna resmi olarak yazdırmak için girişimde
bulunacağı sözünü veren Gökçek, "Başbakanımızın bizi kırmayacağına
inanıyorum." dedi.
Melih Gökçek, şoför esnafına şu vaatlerde de bulundu: "Çevre il ve
ilçelerden taksilere Ankara'da çalışma izni verilmeyecek. Bu taksilere şerit
çektirerek Ankara merkezinde çalışmaları engellenecek. İçerisinde mutfak,
tuvalet ve televizyonun da bulunduğu modern taksi durakları hizmete
sokulacak. Evi olmayan şoför esnafı için 10 bin daire çekilişle sahiplerine
kira bedelindeki ödemelerle teslim edilecek. Kızılay'da taksilerin beklemesi
için duraklar yapılacak."
"BANA İFTİRA ATANIN YAKASINA YAPIŞIN"
Yerel seçimler öncesinde kendisi ve ailesi hakkında ortaya atılan iddiaların
iftira olduğunu vurgulayan Gökçek, "Bunlar doğruysa dünyanın en şerefsiz
insanı Melih Gökçek'tir." dedi.
Gökçek, aksi takdirde iftira atanların şerefsiz olacağını belirterek,
şoförlere, "Bunları her tarafta yalanlayın, yakalarına yapışın. Arabanızda
rastlarsanız 'Melih Gökçek, senin için şerefsiz diyor' şeklinde yüzüne
vurun!" ifadelerini kullandı."
http://www.samanyoluhaber.com/haber-136110.html
Gökçek'in Adaylığı
Tabi ki bu taktik belli başka amaçlara hizmet ediyor olabilir. Birincisi Tayyip tarafından AKP içinde çıban başı gibi büyüdüğüne inanılan bu adamın sadece aday gösterilmeyerek cezalandırılması ya da siyaseten silinmesinin AKP MYK'sınca mümkün görülmemesi olabilir. Daha güçlü bir eylem planı ile, adayların açıklanması geçiktirilerek adaylık sürecinin de geç başlatılması, onun gibi birinin bünyesinin dahi tahammül edemeyeceği bir gerilime dönüşebilecektir.
İkincisi ise gerek seçmen sayılarındaki şaibeler ile beklenmeye başlanan yeni bir seçim takvimi olasılığı, gerekse adaylığını açıklayan partilerin karşılarında bu adam gibi klasörlerce malzeme bulunduran bir adama karşı erkenden başlayabilecekleri yıpratıcı seçim kampanyalarının önünü kesme taktiği olabilir.
Elbet hiç akıldan çıkmayan bir üçüncü ihtimal ise bu adamın henüz tam miktarı gizlense de olası dev serveti ile finanse etmiş olma olasılığı bulunan bir AKP içi lobi ağının, AKP'nin hala kazasız belasız bir yolunu bulma çalışmalarını tamamlayamasına neden oluşu olabilir.
Her ne olursa olsun iktidar için her şeyi yapabileceği aşikar olan bu adamın AKP'yi dahi (burada AKP'ye bir anlam atfedilmiyor, sadece, "merkezi hükümeti tek parti olarak sürdürmesinden ve bizatihi Tayyip'in arkasındaki bazı aktörlerden aldığı güce rağmen" denmek isteniyor) ince taktiksel hesaplara mecbur bırakması, bir ibret vesikası olarak ayrıca manidardır.
Tabi herşeye rağmen bu adamın aday gösterilmeyecek oluşu, Ankara halkının ekseri kesiminde memnuniyet yaratacak olsa da yine de bu bir kurtuluş olacak mıdır? Bizatihi bu adamın kendi kişiliğinden şiddetle bıkılmış olsa da, getirdiği ve bir ur gibi kente çöreklediği belediyecilik ve "iş bitiricilik" zihniyetinden kurtuluş asıl bize gerekli olan şeydir. Yerine gösterilebilecek kişinin seçimden galip çıkması olasılığı, bu zihniyetin Ankara üzerinde gölge yapmaya devam etmesi anlamına gelecektir. Belki de işte bu nedenle bu adamın yeniden aday gösterilerek yüzleşilmesi ve defedilmesi riskli olsa da AKP içi bir operasyonla siyasetten silinmesinden daha değerli olabilir. Yani tüm yukarıda iddia edilenlerin aksine bu adamın aday gösterilmesi, ondan artık şiddetle bıkmış hatat öfkeli milyonları çok da üzmeyebilecektir.
Dikkat Öpebilir...!
Ankara 11. İdare Mahkemesi, borcu nedeniyle sökülen mekanik su sayaçları yerine kartlı sayaç takılmasına ve karşılığında 300 YTL bedel alınmasına ilişkin ASKİ Yönetim Kurulu'nun 18 Mayıs 2005 tarih ve 219 sayılı kararının ilgili bendinin yürütmesini durdurdu.
Mustafa Tanşi'nin abonesi olduğu su sayacı, geçen yıl borcu nedeniyle söküldü. Borcunu ödeyen Tanşi'ye, ASKİ yetkilileri, 300 YTL ek ödeme yapması karşılığında eski mekanik su sayacı yerine kartlı su sayacı
takılacağını bildirdi.
Tanşi de avukatı Emre Baturay Altınok aracılığıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açtı.
Mahkemenin davada verdiği yürütmeyi durdurma kararında, anayasal anlayışa göre belediyelerin, "belde halkının mahalli ihtiyaçlarını karşılamak üzere seçmenler tarafından oluşturulan tüzel kişiler" olduğuna dikkat çekildi.
Bu anlayışın içme ve kullanma suyu hizmetinin vatandaşa sunulmasını düzenleyen mevzuata da yansıdığı belirtilen kararda, "hizmetin karşılığının alınmasının, hizmet sunumundan sonra gerçekleşecek bir aşama olarak belirlendiği" vurgulandı.
Kararda,"ASKİ Yönetim Kurulu'nun 18 Mayıs 2005 tarih ve 219 sayılı kararının 2. bendi ile borcundan dolayı sökülen su sayaçlarının yerine kartlı su sayacı takılmasını zorunlu kılan karar alındığı, dolayısıyla kamu hizmetinin sunumu peşin ödemeye bağlanarak, anılan anayasal ve yasal kamu hizmeti anlayışına uymayan, ticari niteliği ağır basan yeni bir ilişki biçimi oluşturulmak istendiği görülmektedir" denildi.
Kararda, bu nedenlerle ASKİ Yönetim Kurulunun kararının ilgili kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı ifade edildi.
"Ön ödemeli tüm hizmetler açısından emsal"
Avukat Altınok, ASKİ'nin 10 yılını dolduran mekanik su sayaçlarının ön ödemeli sayaçlarla değiştirilmesi ve karşılığında 300 YTL alınması kararının Ankara Barosu'nun açtığı dava üzerine Ankara 7. İdare Mahkemesi tarafından daha önce iptal edildiğini hatırlattı.
Ankara 7. İdare Mahkemesi'nin kesinleşen kararı ile 11. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararının, su ve doğalgaz başta olmak üzere, ön ödemeli tüm hizmetler açısından emsal teşkil ettiğini söyleyen Altınok, "belediyelerin, hukuk devletinin gereği olarak ön ödemeli sisteme son vermeleri, ticari kazancı ön plana çıkaran anlayıştan dönmeleri gerektiğini" ifade etti.
"YA BIRAK ŞİMDİ ANKARA HALKINI..!"
AVRUPA KENTLİ HAKLARI DEKLARASYONU
KİRLETİLMEMİŞ, SAĞLIKLI BİR ÇEVRE : Hava, gürültü, su ve toprak kirliliği olmayan, doğası ve doğal kaynakları korunan bir çevre;
İSTİHDAM : Yeterli istihdam olanaklarının yaratılarak, ekonomik kalkınmadan pay alabilme şansının ve kişisel ekonomik özgürlüklerin sağlanması;
KONUT : Mahremiyet ve dokunulmazlığının garanti edildiği, sağlıklı, satın alınabilir, yeterli konut stokunun sağlanması;
DOLAŞIM : Toplu taşım, özel arabalar, yayalar ve bisikletliler gibi tüm yol kullanıcıları arasında, birbirinin hareket kabiliyetini ve dolaşım özgürlüğünü kısıtlamayan uyumlu bir düzenin sağlanması;
SAĞLIK : Beden ve ruh sağlığının korunmasına yardımcı çevrenin ve koşulların sağlanması;
SPOR VE DİNLENCE : Yaş, yetenek ve gelir durumu ne olursa olsun, her birey için, spor ve boş vakitlerini değerlendirebileceği olanakların sağlanması;
KÜLTÜR : Çeşitli kültürel faaliyetlerin, yaratıcı aktivitelerin ve benzeri olanakların sunulması ve katılımın sağlanması;
KÜLTÜRLERARASI KAYNAŞMA : Geçmişten günümüze, farklı kültürel ve etnik yapıları barındıran toplulukların barış içinde yaşamalarının sağlanması;
KALİTELİ BİR MİMARİ VE FİZİKSEL ÇEVRE : Tarihi yapı mirasının duyarlı bir biçimde restorasyonu ve nitelikli çağdaş mimarinin uygulanmasıyla, uyumlu ve güzel fiziksel mekanların yaratılması;
İŞLEVLERİN UYUMU : Yaşama, çalışma, seyahat işlevleri ve sosyal aktivitelerin olabildiğince birbirleriyle ilintili olmasının sağlanması;
KATILIM : Çoğulcu demokrasilerde; kurum ve kuruluşlar arasındaki dayanışmanın esas olduğu kent yönetimlerinde; gereksiz bürokrasiden arındırma, yardımlaşma ve bilgilendirme ilkelerinin sağlanması;
EKONOMİK KALKINMA : Kararlı ve aydın yapıdaki tüm yerel yönetimlerin, doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik kalkınmaya katkı konusunda sorumluluk sahibi olması;
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA : Yerel yönetimlerce ekonomik kalkınma ile çevrenin korunması ilkeleri arasında uzlaşmanın sağlanması;
MAL VE HİZMETLER : Erişilebilir, kapsamlı, kaliteli mal ve hizmet sunumunun yerel yönetimler, özel sektör yada her ikisinin ortaklığıyla sağlanması;
DOĞAL ZENGİNLİKLER VE KAYNAKLAR : Yerel doğal kaynak ve değerlerin; yerel yönetimlerce, akılcı, dikkatli, verimli ve adil bir biçimde, beldede yaşayanların yararı gözetilerek, korunması ve idaresi;
KİŞİSEL BÜTÜNLÜK : Bireyin sosyal, kültürel, ahlaki ve ruhsal gelişimine, kişisel refahına yönelik kentsel koşulların oluşturulması;
BELEDİYELERARASI İŞBİRLİĞİ : Kişilerin yaşadıkları beldenin, beldeler arası yada uluslararası ilişkilerine doğrudan katılma konusunda özgür olmaları ve özendirilmeleri;
FİNANSAL YAPI VE MEKANİZMALAR : Bu deklarasyonda tanımlanan hakların sağlanması için, gerekli mali kaynakları bulma konusunda yerel yönetimlerin yetkili kılınması;
EŞİTLİK : Yerel yönetimlerin; tüm bu hakları bütün bireylere cinsiyet, yaş, köken, inanç, sosyal, ekonomik ve politik ayırım gözetmeden, zihinsel veya fiziksel özürlerine bakılmadan; eşit olarak sağlamakla yükümlü olması.
Gökçek'in Üstüne Sifonu Çek!
Mart 2008 seçimleri ile bu değişecek... ya da değişmeyecek... bizim oylarımıza bağlı değil bu... daha da ötesinde.. Gökçek Gitçek! diyebilenlerle olacak.
İşte bu sebeblerden dolayı, yılllardır Ankara'da yerel kampanyalar düzenleyen, kimi zaman beraber çalışmış, kimi zaman aynı sokakta yürümüş bir grup olarak Gökçek Gitçek Sola Çek kampanya açılış toplantısına sizleri davet ediyoruz. Bu kampanyanın ilk büyük aşaması Mart 2008 seçimleri olacak. Başarımız ikinci büyük hedefi oluşturacak.. .
Sola Çek kampanyası temelde 15 yıllık Gökçek politikalarından muzdarip, isyankar bir grup insanın sokakta varolma ve seçimleri Gökçek'in skandal, ayrımcı, ilkel fikirleri üstünden geliştirirken seyreden değil, ona en iyi cevabı veren, yürüyen, iş yapan, heyecan yaratan ve hatta bir avuç avtivistin on avuç insanı sokağa çıkartabildiğini gösterebilen bir kampanya projesi.. "Bu seçimde Gökçe götürür sol böyle iken" diyip oy bile vermeyen en sevgili dostlarımızı bile ikna eden, hatta insanlara Gökçek'e karşı oy kullanan insanları değil, oy kullandıran insanları bulan bir kampanya...
Bu kampanyada birşey çok hazır; hemen başlama fikri.. eksik olan sa bunun kararlarını seninle almak, seninle yürümek...
Gökçek Gitçek Sola Çek! ve Gökçek Gitçek Sifonu Çek! kampanyası sizleri 3 Aralık 2008 tarihinde saat 19:00'da Kafe-Aylak Madam'da yapılacak olan ilk toplantısına iftiharla davet eder.
Peki gündem;
- Önce küçük bir Gökçek Envanteri... Gökçekler avına nasıl yaklaşır, ne yer, ne ile şişer (10dk)
- 94-2004 Seçimleri; iflah olmaz hastalıklar ve kazığı nasıl yedik sunuşu (5 dk)
- SolaÇhek'çiler, neden başlıyoruz (10 dk) sorusuna cevap versin önce!
- Herkes; Nerden başlıyoruz katkı kermesi; Kim nasıl katkı koyacak?
Sonuç; en heyacanlandırı cı katkı "aktivizm güzeli" seçilecektir.
Elinden iş gelen, aklından fikir gelenler heyecanla davetlidir!
Adres; Kafe Aylak Madam, Olgunlar Sokak 12/5 Kızılay